Sendeleme
Müslümanın bir şahsiyeti, bir duruşu ve bir istikameti
vardır...
Zamanlara ve mekanlara göre bu şahsiyet, bu duruş ve
istikamet değişmez...
İç etkenler ve dış etkenler değiştirmemeli insanı...
Hatalar ve yanlışlar insana mahsustur; kastedilen bu değil...
Duruş ve istikamet bir ilke ve adamlık meselesidir...
Bir duruşu olmalı insanın...
Bir mihenk taşı olmalı insanın...
En ufak bir fırtınada savrulan...
En ufak bir rüzgarda yön değiştiren...
Görüş ve inancını ayaklarının altına alan bir karakter olmamalı insan...
Muhakkak hayat yolunda önümüze çeşitli engeller çıkacaktır...
Bu engelleri aşmak İçin sabır ve sebatla mücadele etmek
gerek...
Teslimiyete gerek yok...
Değişmeye gerek yok...
Taviz vermeye gerek yok...
Gavura kızıp, Müslümana küsülmez...
Gecenin Kalbi 69
Sabır lazım...
Sebat lazım...
İstikamet lazım...
Ayrıca şahsiyetli bir insan, kızdığı zaman da dengeli olur...
Devirip dökmez, sövmez, acımasızca saldırmaz...
İşte şahsiyet dediğimiz olay da bu; Her şart ve durumda
da duruşu ve insanlığı bozmamak gerek...
Merhametli ve dengeli olmayı terketmemek gerek...
Hayatın çizgileri net değildir her zaman...
Hayatın dolambaçlı yolları çoktur...
Direnmek lazım...
Duruşu bozmamak lazım...
Hayat yolunda sendelemeden yürümek lazım...
Düştüğü zaman sabredip ayağa kalkmaya gayret etmek
lazım...
Geçenlerde Şevki Karabekiroğlu hocamın bir yazısını
okudum; harikaydı:
“Nasıl oldu da bu günahı işledim diye üzülen bir insan,
Nasıl olsa günahım yok diyen bir insandan 1000 kat daha üstündür.”
İşte mesele bu sıkıntılar karşısında bile istikametini kaybetmeyen...
Yanlış yaptığı zaman kendisini sorgulayan sağlam duruşlu insanlar lazım bizlere...
Küçücük menfaatler uğruna arkadaşını üzen, dostlarını
kaybeden nice insanlar var...
Ufku ve vizyonu olmayan, dünyevi kaygıları İçin yaşayan
insandan ne beklenebilir ki...
Dünya için yaşayan, para için konuşan, menfaat dünyasında ki bir yaşamı yaşayan insanların duruşu olur mu?
Gaye’si Allah’ın nizamını yeryüzüne hakim kılmak olmayan bir insandan ne beklenebilir ki...
Bir engelle karşılaştığında, bir dünyalığa kavuştuğunda
gayesini unutan, kendini kaybeden, ölçüsünü yitiren bir insandan nasıl bir şahsiyet beklenebilir ki...
Yeni dünya düzeninin, kapitalist küresel çağın tehlikelerini farketmemiz gerekiyor...
İşte tam dediğim de bu; Kapitalizm bizi değiştirmemeli...
Küreselleşme ve sekülerizm esir almamalı ruhlarımızı...
Her ne şart altında olursak olalım, bizim bir duruşumuz
olmalı...
Bizim bir istikametimiz olmalı...
“Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol”... (Hadisi
Şerif)
Selam ve dua ile hoşçakalın…