Sen Değişirsen, Dünya Değişir
Bir daha söylüyorum... Sen değişirsen dünya değişir...
Okumazsan, Düşünmezsen, Üretmezsen, Onlar mizansenleri kurarlar
Onlar atlarını yürütürler... Sen de bakakalırsın ortada...
Başka yol yok... Önce sen değişeceksin... Sonra ailen, Sonra toplum, Sonra devlet...
Bir avuç direnen kaldı yeryüzünde. Uyanalım... Titreyip
kendimize gelelim...
Tüm dünyanın şer odakları her koldan zehirli sarmaşıklarıyla sarmalamaya başladılar, birleştiler...
Bir avuç direnişi kırmak için... Biz hala oyun ve oynaştayız... Niyetlerimizi düzeltelim yeter...
Başlangıç çok önemli... Başlamak başarmanın ta kendisidir...
Yeter ki önce niyetlerimizi ve kalplerimizi düzeltelim...
Ve her an zinde ve müteyakkız olalım... Gerisini düşünmeyin...
Zafer’in ve müjdenin ayak seslerini bekleyin...
Önce kardeşler olalım... Önce birbirimizi sevelim ve sımsıkı kenetlenelim...
Gecenin Kalbi 21
Bir binanın tuğlaları gibi olalım ve aramızda sevgiyi ve
adaleti tesis edelim... Biz arınalım ki, dünya arınsın... Biz diri
olalım ki, düşman titresin... Biliniz ki, onların gücü örümcek
ağı gibidir...
Biliniz ki, onların planları sudan ve değişkendir...
Onları güçlü zannetme, onların kalpleri paramparçadır...
Ümide sarıl sımsıkı, sabret ne olursun...
Şimdi Mehmet Akif Ersoy’u dinleyelim;
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.’ Davransana...
Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı
yok...
Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana...
Sen böyle değildin. Kurtulmaya azmin neye bilmem ki
süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan Tek bir ışık
olsun buluver...
Kalma yolundan. Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin,
halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın Varken, hani
herkes gibi azminde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!