Önce Millet
“Kim zenginliğinden dolayı bir zengine hürmet ve tevazuda bulunursa dininin üçte ikisi gitmiştir.” Hz. Muhammed (a.s)
Makamlar ve mevkiler bu milletin emanetidir...
Bu millet ki kurtuluş savaşında ve de 15 Temmuz da bu
vatanı düşmanlardan kurtarandır...
Makamları yöneticilere emanet eden bu millettir...
Eğer bir kişi zenginliği veya şöhreti sebebiyle hemencecik kapılarda karşılanıyorsa, sonrasında da törenlerle uğurlanıyorsa; problem var demektir...
Milletin kendisi de kapılarda saatlerce, günlerce bekletiliyor yada azarlanıyor, değer verilmiyorsa; problem var demektir...
Bu milletin temsil edildiği bütün makamlar, millet adına
hareket eden kurumlardır. Kıymetini bilmek gerekir, hakkını
vermek gerekir...
Sivil toplum kuruluşları da millet adına hareket eden
kurumlardır; bu kurumlara yardımcı olmak, onların minnet
duyması gereken, şapka çıkarılması gereken bir durum arz
etmez; aksine tebrik ve teşekkür edilmesi gereken bir durumdur...
Kaldı ki bu sivil toplum kuruluşları, devletimizin işini
yüklenen gönüllü kuruluşlardır...
Eğitim alanında toplumun bilinçlenmesinden tutalım da,
ekonomi alanına, sağlık alanına kadar faaliyet gösteren tüm
sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz...
Bu konuda bu gönüllü kuruluşlarımıza hizmet etmeyi
asli vazife olarak gören büyüklerimize de teşekkür ediyor,
dualarımızla daima yanlarında olduğumuzu ifade ediyoruz...
Gönüllü kuruluşlarımızın eğilmesine, bükülmesine gerek
yoktur...
Biz millet olarak; kendi değerlerimizle var olan bir milletiz...Biz ne zaman ki bu değerlerimizi kaybedersek, kayboluruz, zillete düşeriz...
Müslümanca duruşumuzu bozmayalım, izzetimizle var
olmaya devam edelim...
Son söz; Cumhurbaşkanımızın sözüyle bitiriyorum,
“emr olunduğu gibi dosdoğru ol.’ Ancak doğru olursan
kazanırsın, dik durursan başarırsın. Rüzgâra göre eğilen ve
yön değiştiren, kalıba göre şekil alan, ilke, ahlak ve edep tanımayan hiçbir mücadele zafer kazanamaz, menzile ulaşamaz.
Biz böyle bir mücadelenin içinden geliyoruz. Hak mücadelesini, millet mücadelesini, yeni Türkiye mücadelesini işte
böyle meşru ve ilkeli zeminde verdik, veriyoruz. Endülüs’ün
saraylarında bir hüküm dikkatinizi çeker, “Allah’tan başka zafer sahibi yoktur.’ Onun için ben bugün buradan milletime ve
dünyaya sesleniyorum; hangi makamda olursak olalım, kibri,
gururu yanımıza yaklaştırmadık ve yaklaştırmayacağız. Şunu
unutmayacağız, Müslüman o kimsedir ki, onun dilinden ve
elinden tüm Müslümanlar emindir.”
Selam ve dua ile...