Danışan Dağlar Aşmış
Peygamberimiz “İstişarede bulunan pişman olmaz” diyerek istişarenin önemini belirtmişti
İşinizi Allah’tan korkanlarla istişare ediniz. (Hz. Ömer r.a)
Günümüz dünyasında, danışacağımız insan sayısı çok
azaldı...
Allah korkusunu yüreğinde taşıyan, adaleti gözeten insanları bulmak çok zor...
Aslında denge ve sağduyu ile hareket eden bir ekiple hareket ettiğiniz zaman; önünüz açılır, tüm işler kolaylaşmaya
başlar...
Böyle donanımlı ve Allah korkusunu yüreğinde taşıyan
insanlarla çalıştığınız zaman; dünya güzelleşmeye başlar,
dünya önünüzde küçülmeye başlar...
Osmanlının kurucusu Osman bey dediğimiz zaman, Şeyh
Edebali ile beraber zikrediyoruz...
Osmanlı devletinin kurucuları; Akça Koca, Kara Mürsel,
Samsa Çavuş, Turgut Alp, Abdurrahman Gazi, Aykut Alp, Gazi
Mihal ve niceleri Osman beyin silah arkadaşları ve vefakar
dostları olduğu kadar iştişare ettiği yiğit ve muttaki kişilerdi…
Selçuklu dediğimiz zaman, aklımıza hemen Sultan Alparslan ve Nizamülmülk beraber gelmekte, Melikşah ile İmamı Gazali beraber zikredilmektedir...
Yöneticileri yönetici yapan danışmanları ve iştişare heyeti olmuştur...
Fatih Sultan Mehmet’in adını Akşemsettin ile, Kanuni
Sultan Süleyman’ın adını Ebussuud Efendi ile beraber zikrederiz...
Osman Gazi oğlu Orhan Gazi’ye nasihatinde: “Bildiklerini ulemaya danış, bir şeyi iyice bilmeden harekete başlama...”
demiştir.
1516-1517 yılları… Yavuz Selim Mısır seferi sırasında
Şeyhülİslam İbn-i Kemalpaşa da yanındadır. Dönüş yolunda
atbaşı giderlerken Kemalpaşa’nın atının ayağından bir parça
çamur, Yavuz Selim’in kaftanına sıçrar. O büyük alim telaşlanır, ne yapacağını şaşırır. Onun bu telaşlı haline karşılık, Yavuz Sultan tarihe geçen şu sözleri söyler: “Alimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası bizim için şereftir. Öldüğümde
şu çamurlu kaftan üzerime örtülsün”
Tarih boyu istişare, ehil olanlarla yapıldığı zaman sonuç
alınmıştır...
Bu sebeple konusunda uzman olmayan, Allah korkusunu
yüreğinde taşımayan kişilerle istişare yapılamaz...
Yanlış insanlarla istişare yapıldığı zaman, konu dallanıp
budaklanıyor, hercümerç oluyor...
İşin içinden çıkılmaz oluyor...
İstişarede hayat var ama doğru kişilerle olursa...
Az kişiyle olsun, öz olsun…
Selam ve dua ile..